Subakromiyal boşluk, inferiorda humerus başı ve tüberkülüm majus, superiorda ise akromiyon (akromiyonun aneterior 1/3’lük bölümü), korakoakromiyal bağ, korakoid çıkıntı ve daha posteriorda yerleşen akromiyoklaviküler eklem ve akromiyoklaviküler ligament ile sınırlandırılan bölgedir. Bu alandan rotator manşet kasları geçer ve içinde hareket eder. Akromiyon ile humerus başı arasında supraspinatus tendonu, biseps kasının uzun başı, bursa ve korakoakromiyal ligament bulunur.
Subakromiyal sıkışma sendromu (SSS) omuz ağrılarının en sık nedenlerinden biridir. SSS subakromiyal boşluğun daralması sonucunda subakromiyal yapılarda görülen zedelenmedir. Bu patolojinin oluşumunda birçok mekanizma öne sürülmüştür. Bunlar, internal (tendonun kendi içindeki patolojilerden kaynaklanan) nedenler ve eksternal (subakromiyal bölgeyi daraltan nedenler olan akromiyonun morfolojik yapısı örnek çengel şekilli akromiyon, akromiyon ve tuberkulum majusun yanlış kaynamaları, os akromiyale, akromiyoklaviküler eklem patolojileri ve instabiliteler) nedenler olarak iki ana grupta incelenebilir.
Hastaları ağrısı lateralde (yanda) olsa da; Neer yaptığı kadavra çalışmalarıyla, anterior akromiyonda çıkıntı ve fazlalıkların varlığını göstererek, bu yapıların rotator manşette sıkışmaya neden olarak, patolojilerin lateralden değil anterior akromiyondan kaynaklandığını belirtmiştir ve tedavi olarak anterior akromiyoplastiyi önermiştir. Ayrıca, Bigliani ve ark akromiyonun 3 farklı morfolojik tipinin olduğunu göstermişlerdir: Tip 1, düz; Tip 2, anteriora eğimli; Tip 3, çengel veya kanca şeklinde olup Tip 3 akromiyonun, özellikle rotator manşet dejenerasyonu ve yırtıkları ile daha sık görüldüğü gösterilmiştir.
İnternal nedenlerden ise, rotator manşetteki azalmış damarlanma ve kanlanmadır. rotator manşetteki dejenerasyon nedeniyle oluşan güç kaybının supraspinatusu zayıflatarak humerus başının glenoid üzerinde merkezleyemediği ve dolayısıyla humerus başının, deltoid kas hakimiyetini artması ile, superiora doğru migre olarak subakromiyal boşluğu daralttığı ve sıkışmaya yol açtığı da öne sürülmektedir.
Hastaların ağrının hastaya gece, özellikle patolojinin var olduğu omuz üstüne yattığı veya yüklendiği esnada artması ve gün içerisinde özellikle baş üstü hareket ve egzersizlerle varlık göstermesi de SSS için birer işarettir. Sorulması gereken bir diğer soru, omuz üzerine alınan bir travmanın olup olmadığıdır.