Omuz rotator manşet tendon 4 adet tendon oluşur.
50-59 yaşları arasında %13, 60-69 yaşları arasında %20, 70-79 yaşları arasında %31 ve 80-89 yaşları arasında %51 oranında omuz rotator kılıfta yırtık görülebilir. Önemli olan olan bu yırtıkların şikayete sebep olup olmadığıdır. Bir omuzda yırtık geliştiğinde diğer omuzda da görülme olasılığı yüksektir.
Hastalar doktora genellikle omuzda ağrı şikayeti başvururlar. Ağrı sebepleri arasında yırtığın büyük olması, biseps tendon patolojilerinin eşlik etmesi, kasta yağ infiltrasyonu, yaşlı hasta ve skapulatorasik disfonksiyonlar yer alır. Ağrı yırtığın kötü yönde ilerlemesine (progresyonuna) bir gösterge değildir, ancak yrıtıkların %40’ı 2-4 yıl içinde ilerleme gösterebilir.
Hasta doktora geldiğinde iyi bir hikaye alınması önemlidir. Hastanın hangi elini baskın (dominat) olarak kullandığı mutlaka sorulmalıdır. Özellikle travma öyküsü olup olmadığı ve ek hastalığın varlığı sorgulanmalıdır. Hastanın yaptığı ve yapamadığı hareketler not edilmelidir. Gece ağrısı olup olmadığı incelenmelidir. Daha sonra iyi bir muayene yapılmalı ve şikayetlerle arasındaki bağlantıya bakılmalıdır. Muayenede inspeksiyon ile atrofi olup olmadığı değerlendirilir. Palpasyon ile hassasiyetin yeri önemlidir. Omuz hareket açıklığı derecelerle not edilmelidir. Ağrının hareketin hangi safhasında başladığına bakılmalıdır. Kas kuvvetleri değerlendirmelidir. En sonunda da belli tendonlara ve patolojilere yönelik özel testler yapılır (Hawkins, ER Lag Belirtisi, IR Lag Belirtisi, Neer Sıkışma testi, AC eklem testleri, Yergason testi, Speed testi)
Daha sonra görüntüleme testlerine geçilir. Özellikle artrozdan (kireçlenme) veya kalsifik tendinitten şüphelenilirse önce röntgen (X-Ray) çekilmelidir. Sadece omuzda kas-tendon yırtığı öncelikli tanı ise Omuz MRI istenir. USG de yapılabilir. Sonuçta, MRI değil hasta tedavi edilmelidir.
Rotator manşet yırtıklarının tedavisinin seçiminde cerrahi dışı (konservatif) ve cerrahi yöntemler yer alır. Tedavide; hastanın yaşı, yırtığın boyutu ve yırtık bölgesindeki atrofinin (kas kitlesinin azalması) derecesi önemlidir ve asıl tedavinin başarısında önemli rol oynar. Konservatif tedavinin temelini, kişinin günlük yaşam aktivitelerini kolaylaştırmaya yönelik uğraşı terapileri, kas gücünün ve eklem hareket açıklığının geliştirilmesine yönelik egzersiz programları oluşturmaktadır. Hastanın omuzuna çeşitli enjeksiyonlar uygulanabilir. Konservatif tedaviye rağmen yırtıkta zaman içinde iyileşme görülmemesi, bilinen semptomlara ağrı ve hareket kaybının da eklenmeye başlaması durumunda cerrahi tedaviye yönelilir.
Artroskopik olarak rotator manşet yırtıklarının tedavisinde, öncelikle ideal görüntü için, omuz artroskopisinin uygun giriş noktalarından ve uygun biçimde yapılması gerekir. Artroskopik tedavide ilk baştan bu yana kullanılmakta olan ve standart dikiş yöntemi halini alan tek sıra dikiş tamir yönteminde başarılı sonuçlar bildirilmiştir. Ancak, hasta memnuniyeti iyi olmasına rağmen, tekrar yırtılma riskinin fazla olduğunun gösterilmesi ve tendonun anatomik yapışma yerinin tam kapatılamıyor olması gibi nedenlerden dolayı, çift sıra dikiş tamir yöntemi ortaya çıkmıştır. Burada hedef, tamir edilen tendon yüzeyinin daha çok kemik yüzeyi ile karşı karşıya gelmesi ve böylelikle daha hızlı ve daha güçlü bir iyileşmedir. Her ne kadar kadavra çalışmalarında çift sıra dikiş yönteminin biyomekanik olarak daha güçlü olduğu gösterilmişse de, klinikte fonksiyonel açıdan tek sıra dikiş yöntemi ile arasında anlamlı bir farklılık bulunamamıştır.